Etkinlik

    Home / Etkinlik

Etkinlik

  • Emre Güncer posted on the forum topic Çay Ağacı Yağı ile Siğillerden Kurtuldum in the group HPV: 13 yıl 6 ay önce

    %100 saflıkta blue ocean diye bir türk markası buldum ben aktarda.20 ml si 7 liraya aldım.Kerem arkadaşımız bence en son yazılanlara bir cevap vermeli.Böylelikle bu uygulamayı bir umut kapısı olarak görmeye devam edebiliriz

    • 13 yıl 6 ay önce tarihinde Kerem yanıtladı

      Emre selam,
      Yazdığın gibi, biraz içerlemedim desem yalan olur. Bu öyle bir hastalık ki, millet birbirine polyannacılık oynuyor. Dünyanın sonu değil filan diyor. Tamam, değil tabii ki ama, sonuçlarını bile bile bir kızla/erkekle beraber olmanın, herkesin vicdanen yapmayacağı bir şey olduğunu düşünüyorum. Sonuçta, cinsel deneyimden mahrum kalan insan da, ne işinde, ne sosyal hayatında başarılı, üretken ve faydalı bir insan olabilir diye düşünüyorum. Ben bu sıkıntıların hepsini yaşadım. Tam umudumu yitirmişken, dolaylı olarak tto ya rastladım ve 13 gün ısrarla denedikten sonra 1 gün ara verdim. Acaba yaramayacak mı diye düşünürken, makat bölgesinde temizlik yaparken eskisi gibi pütürlerin gelmediğini fark edince iyice emin oldum. Haliyle, bu dertten muzdarip kişilere de bunu ulaştırmak istedim. Penis üstündekilerde de kızarma başlayınca, kendi kendime, “bekle biraz daha, hepsi geçsin” diyerek, 2-3 sonra yazmaya karar verdim. Etek bölgesindekiler tam iyileşmeden yazmaya başladım. Daha sonra onlar da kabuk bağladı ve düştü. Şimdilik tertemiz. En ufak bir kızarıklık dahi kalmadı.

      Cemreden başka marka saf tto çıkartmıyor bildiğim kadarıyla derken, cidden internetten dahi bulamadım. Fiyatı düşük ürünlerin hiçbirinde %100 ifadesine rastlamadım. Şimdi ben hasta olsam ve iyileşen birisi detaylarıyla geçirdiği süreci anlatsa, ben adamın yaptıklarını amentü kabul eder ve uygularım. Sonuç vermediyse de cevabımı yazarım. Yani bu basit bir sivilce değil ki, kendi haline bıraktığın zaman geçsin. @kartal arkadaş aldığı Defne marka ürünü, 100 ml olarak 14 TL ye aldığını söylüyor. Şimdi yıllarını kazıklanarak geçiren arkadaşların olduğu bir ortamda ortaya bir şey attım ve yanlış ürün uygulamaları ile hem kendime, hem de yönteme karşı haksızlık yaptırmamak adına bu uyarıyı yaptım. Çay ağacı yağının burada kendiliğinden yetişmediğini ve iklim özelliklerine göre şifa niteliğinin değişebileceğini belirttim. 1 ay boyunca denenmesi söz konusu olacak bu üründe, neden insanlar sonuç alındığı garanti olan bir ürün varken, başka bir ürün denemek isterler anlamış değilim. Bu konuda şu örneği verebilirim; piyasada kıyamet kadar ağrı kesici ilaç var. Neden çoğu insan belli bir markayı alır? Ya da neden pomad olarak voltaren alır da, başka bir marka almaz? Çünkü sonuç almıştır ve diğer markaya gitmek istemezler. Ben Cemre’yi tekrarladım, çünkü şans eseri bu konuda bilgili bir satış yeri sorumlusu ile karşılaştım ve sorduğum her soruya yanıt verdi, geçiştirmedi. Elimde 4 tane kitapla gittim yanına ve başka konuları da içeren bir sohbet yaptık. Yani merdiven altı firması değil. Ama diğer firmalar konusunda bilgi sahibi değilim. Ayrıca, bahsedilen fiyatlara “Nival” markası altında düşük yoğunlukta tto satıyorlar, yanılmıyorsam 4-6 TL (15 ml) aralığında bir şey. Haliyle, bir kıyaslama yaptığımda, bu fiyata denk düşen ürünlerin de konsantrasyonu düşük olabilir diye düşünmeden edemedim ve üzerlerinde de %100 diye bir ibare yok. Tepkiler üzerine yazmama kararı almıştım. Zaten konuyu da “kilitli” hale getirdiler. Çünkü insanların zihinlerinde odacıklar var ve dışarıdan söylenilen şey bunun içinde değilse, anlaşılmıyor ve kategorik olarak “yanlış” sınıfına koyuluyor.

      Genco arkadaşın farkedişine hayran oldum :)). Konuyu aynen aktarayım.
      @zeynep Ankara’da cemre bulamadığını yazmış ve bilen birileri varsa yazmasını talep etmişti. Ben de okur okumaz tto yu aldığım yeri aradım (bende kartviziti var). Bazı arkadaşlarım Ankara’da bulamıyorlarmış, dedim. O da, biz kargoyla gönderiyoruz, dedi. Ankara’da satış yeriniz varsa, daha iyi olur, deyince, o da bana defterden bakıp birkaç yer söyledi. (Not almıştım) Çankaya Sinan Bolivar cad. 7/A, deyince, ne var yakınında diye sordum. O da bana Atakule’ye 50 m mesafede, dedi. Ayrıca 2 tane daha adres verdi ama bunları yazamayacağım için, Atakule’ye 50 m mesafede bir tane varmış, dedim. Daha önceki yazışmamda da, bir arkadaş ısrarla resim ve link sordu. Yani bu sorular çok ilginç. Hatta, genco da bu ürünü kullanacağını söylemiş ve bana hangi markadan bahsetmiş olduğumu sormuştu. Oysa bu bilgiyi bana cevap verirken kendi de kullandı, ben de onun bana yazdığı mesajın hemen üstünde yazmıştım. Yani genco çok matrak bir arkadaş, eğlenceli. Ama böylesi bir tavır içinde ne kendine, ne de başkasına yardımı olabilir. Tek başına polemik yaratıp konuyu kapattırdı. Cemre yazıp google den gelen iletişim bilgileri ile “Ankara’da nerede satılır ürünleriniz?”, diye sorulduğu taktirde 1 dakikada ulaşacakları bilgiyi bana sormaları zaten ilginç, ben cevap verince de, “vay efendim, nasıl bilirsin? Sen onların adamısın”, demek de ilginç. Aslında sonraki ilginçlik 1. sine bağlı ve beklenen sonuç.

      Yazdığım gibi ben inşaat mühendisiyim ve bitki ticareti gibi bir konuyla uzaktan alakam yok. Deprem konusundaki sorularına zevkle cevap veririm. Bu konuda master ım var. İstersen genco ya da söyle, belki inanır:))

      tto ya rastlamam da ilginç. Annemde 2-3 sene önce zona oldu ve bir arkadaşı fuar için gittiği Dubai’de kaldığı lüks bir otelden tto yağı almış. Gidenler bilir, Dubaideki otellerde bu tip aksesuarlar bulunur. Bu annemdeki zonaya iyi gelmişti ve ufak şişenin yarıdan fazlası duruyordu. Ama ben 5 hafta öncesine kadar tto nun ne olduğunu bile bilmiyordum. Bu ürünün üzerinde “skin repair, disinfectant” gibi ifadeler var. 2-3 aydır banyo dolabını her açtığımda da nedense, gözüm hep buna takılırdı. Sonra bir arkadaşımın ofisine gitmiştim, orada konu açıldı. Odaların birinde 3 tane akvaryumu var. Muhabbet içerisinde bendeki HPV den bahsettim ve o da tto yu denedin mi, diye sordu. Sonra, bunu bir arkadaşının mantar için tavsiye ettiğini ama antiviral olarak da etkili bir ürün olduğunu söyledi. Küçük olan akvaryumdaki balıkların kuyruklarında mantar başlamış. O da kendisi için Amerika’dan bir arkadaşına getirttiği tto yu balıklardan bir tanesini çıkarıp kuyruğuna damlatmış. Fakat balık 2 dakika sonra nalları dikmiş:) Sonra akvaryuma 2 damla damlatmış ve ertesi sabah balıkların kuyruklarının düzelmiş olduğunu görmüş. Eve gidince yabancı sitelerden tto nun genital siğile iyi geldiğine dair yazılar okudum. Bu bilgiyi de aldıktan sonra, banyo dolabında gözüme takılan şişeye baktım ve tto olduğunu gördüm. Ama kokusu arkaşımdaki yağdan farklıydı ve daha keskindi. 2-3 yıl beklemiş olduğu için de, acaba bozulmuş mudur diye de düşünerek, 2 gün kullandıktan sonra Cemre’ye gittim. Yazılarımda da bahsettiğim gibi, oradaki ziraat mühendisi olan kişi tto nun genital siğile kesin çözüm olduğunu dile getirdi ve aynı firmanın ürünü olan nival 6 TL, cemre neden 34 TL diye de sordum. O da, söz konusu siğil olduğu için %100 olan üründen almam gerektiğini söyledi. Diğerinin seyreltik ve yerli ürettikleri çay ağacından olduğunu söyledi. Cemredeki yağın ithal geldiğini ve burada şişelediklerini söyledi. Ne diyeyim, adama da güvendim ve aldım. Cemrenin kokusu bendeki tto dan ve arkdaşımdaki tto dan farklı çıktı:) Fakat bendeki tto gibi, cemrenin ürünü de, özellikle makat bölgesine sürüldüğünde mentollü bir etki yaptı. Dubaideki otelden bana gelen ürünün mentol etkisi çok daha fazla ve üzerinden “zimbabwe” ürünü olduğu yazılı. Mentollü bir etki yaptığı için de, her ne varsa bunun içinde, deriye derinlemesine işleyecek diye de sevindim. Ama dediğim gibi bu etki daha çok makatta oldu. Günde 2 sefer uyguladım ve arada da kaşıntı olduğu için 1-2 gün ara verdim ve birkaç gün de, 1 kere sürdüm. Cemredeki kişi de günde 1 kere, yatarken kullanmamı söylemişti. Ama sabırsızlık işte, ben 2 kere sürdüm. Belki de bu sayede 15 günde makattakiler tamamen gittiler. Normalde 1 kere kullanmış olsaydım, daha uzun sürebilirdi. Bana sorarsan, günde 1 kere yeterlidir, derim. Kaşıntı yaptığı için bazı arkadaşlar bunu kaldırıp atabilir. Ayrıca her cilt farklı tepki gösterebilir. Bazı kişilerde, günde 2 kere sürse bile belki kaşıntı olmaz.

      Ayrıca sabahtan akşama koter, kriyo ve aldara reklamı yapılmıyor mu? Özellikle de aldara! Kimseye sen bunu mu pazarlıyorsun deniliyor mu?
      Aldara’nın nasıl iyileştirdiğine dair de, hiçbir doktor net bir açıklama yapamıyor. Bir şekilde lokal olarak bağışıklık sistemini destekliyor, diyorlar. tto da bu şekilde etki ediyor. Çok kısa sürede sonuç veriyor ve çok daha az maliyetle.
      Eğitimim ve mizacım gereği detaylara önem veren biriyim. Hatta ne olduğu anlaşılsın diye, denediğim bütün yöntemleri tek tek denedim ve aynı zamanda birden fazla uygulama yapmadım. Bu konuda alternatif tedavi sayılabilecek çok şey denedim, ne de olsa klasik tedavi çözüm getirmiyor (bende getirmedi en azından)
      Siğillerin tekrarlaması konusunda bir şey diyemeyeceğim ama fiziksel bir müdahale ile yok olmadıkları için, diğer yöntemlerde olduğu gibi tekrar çıkmayacağını umut ediyorum.
      Şimdi genco inansın diye yapabileceğim bir şey yok. Bazı kişiler, geçirmiş oldukları süreçler ve mizaçları gereği her şeyin altında bir şey arıyorlar. Üzüm yemek değil de, bağcıyı dövmenin peşindeler. Şimdi birilerinin daha tto kullanarak siğilleri iyileşse ve “ben iyileştim” diyerek ortaya çıksalar, bu kişiden bile şüphe edecekler. Belki de diyecekler ki, cemre kendi adamlarına hikayeden buralarda yazdırtıyor. Böyle bir mentalite olduğu sürece, ne paylaşım söz konusu ne de iyileşmek.
      Ayrıca, isterdim ki, @maske kendi bildiği yöntemlerin dışında da bazı çözümler olabileceğini kabul etsin ve kendisi dahil herkes adına bunların yazılmasına ve tartışılmasına şans tanısın. Dünyayı saran bir manyetik ağ var ve buna göre göçmen kuşlar ve balina gibi canlılar her sene belli yolları izleyerek bir yerden bir yere gidiyorlar. Şimdi biz insan duyularımızla bunu algılayamıyoruz diye bunu yok mu varsaymalıyız? Yeri gelmişken, manyetik kutuplara karşılık gelen fiziksel koordinatlar son yıllarda yer değiştirdiği için, eskiden izledikleri manyetik izli rotalar sonucu yanlışlıkla kıyıya vuran balinaları sıkça görüyoruz. Bundan bihaber kişiler de, balinalar üzüldü, intihar etti, sonucuna varabiliyor maalesef .
      Konuya dönersek, grup yöneticisi olunduğu zaman, sadece kendi sorumluluğunu değil, başkalarınınkini de üzerine almış oluyorsun. Bu bağlamda, çözümün insanlara ulaşmasına engel olduklarının farkında değiller.
      1-2 tane kıdemli HPV’li düzenli sürmek kaydıyla tto ile pilot deneme yapabilir. Ben deniyorum arkadaşlar, süreci ve sonucu paylaşacağım sizinle, diyebilirler mesela. Ama yine aynı şüpheci ve ne yaptığını bilmeyen mentalite devreye girecektir, diye düşünüyorum.
      Senin kullandığın ürün hakkında bilgim yok. Sen ikna olduysan, denemenin zararı olmaz herhalde.
      Okulda betonarme dersini okurken hocalarımız bize bir şeyi ısrarlı olarak söylerdi. Yapıların temel tasarımı yapılırken, ekonomiye kaçılmaz, derlerdi. Çünkü adı üzerinde, temel olduğu için ve bir yerde, üzerindeki her şey onun dayanımı kadar performans sergileyeceği için, temeli boyutlandırırken geniş seçimler yapın, diye uyarırlardı. Bu yüzden işin ilk adımında “emin” olmak benim hayata bakış açım oldu. Düşünsene, varsayalım ki içerik olarak yeterli kalitede olmayan bir ürün seçtin. Bu ürüne gelene kadar da, klasik ve alternatif olmak üzere başka yöntemler denedim. Bulunduğun noktada, iyileşeceğine dair olumlu düşünmek elinden gelmiyor ama çaresizlikten bu yönteme yeşil ışık yakıyorsun ama içten içe bu illete yakalandığına isyan ediyorsun. Sonra disiplinli bir şekilde uygulama yapıyorsun. Yine varsayımla, kullandığın tto nun kalitesi düşük olduğu için 1 ay yerine 3 ayda tesir edecek. Bu süre içinde forumlara girerek, doktorlarla fikir alışverişi yaparak iyileşme belirtileri görmeden 1.5 ay sonunda motivasyonunu kaybediyorsun ve “herkes gibi koter ya da kriyo yaptırayım da en azından ne olacağını bilirim” diyerek tto sürmeyi bırakıyorsun. İnsanı böyle bir yöntemi bırakıp kotere ya da kriyoterapiye itecek çok etmen olabilir. Kız arkadaşı ile cinsel paylaşım için gün sayıyordur, nişanlanacaktır, geçen yıllardaki deneyimsizlik canına tak etmiştir ve zaman kaybetmek istemiyor olabilir, vb.
      Şimdi varsayımsal olarak kurguladığım bu senaryoda ne olmuş oldu? Temeli yaparken ekonomik olmasına özen gösterdik, ona göre bir seçim yaptık. Bildiklerimiz çerçevesinde bu da uygun bir seçim olarak gözüküyordu. Binanın üst katlarının taşıyıcı sistemini çok güzel oturttuk.
      Ama sonra hesaba katılmayan bir yer hareketi bileşeni, beklenmedik bir kuvvet uygulayarak yapı-zemin etkileşimi çerçevesinde üst yapı elemanlarına ekstra zorlanmalar aktardı ve bina için sarf edilen onca para, iş gücü ve fırsat maliyeti binanın hasar almasıyla heba olmuş oldu.
      Ayrıca biyolojide matematikte olduğu gibi 2 x 2 = 4 değildir. Bilinmeyen bir dolu mekanizma vardır. Bu sebeple, iklim değişikliklerinin aynı bitkinin sentezlediği enzim ve diğer salgılamalar açısından nasıl değişiklikler ortaya çıkardığını bilemediğimiz zaman, kanımca en akılcı yol, etkisini bildiğimiz üründen devam etmek olacaktır. Herhangi bir etken maddenin az olması ya da hiç olmaması durumunda, sadece etiketi aynı diye, aynı derecede tesirli olacağını söylemek de bu bağlamda pek doğu olmayacaktır.
      Belimde zaman zaman olan romatizmal ağrılar var. Bu yüzden çok araştırma yaptım. Bu esnada öğrendiğim portakal nergisi denilen bir bitki var. Başka şeylere iyi geliyor. Bu otu güneş altında toplarsan şifası bir o kadar fazla oluyor. Çünkü güneş altındayken, etken maddenin ortaya çıktığı bir salgılama yapıyor. Maalesef tabiatın bize verdikleri konusunda bilgi sahibi olmayan kişiler, bu konuları inanılacak-inanılmayacak bir konu haline getirip, tartışılmasına dahi tahammül edemiyorlar. Yani forumda, sadece marka üzerinden yapılan konuşmalar her şeyi sergiliyor. Şimdi konuya yasak da geldi. Bundan sonra forum, çare üretmeyen insanların içini dökebileceği ve belki yeni arkadaşlar edinebileceği her hangi bir sohbet ortamı haline gelecek. Paylaşıma yasak geldiği için de, geyik konular ekrandaki listenin başında yer alırken, açtığım “çay ağacı yağı” konusu da bir güzel, listenin dibini boylayacak ve unutulacak. Yeni konu açacak olsan, bu sefer de, grup yöneticisi arkadaşlar, “polemik konusu açmayın” diyecekler.
      @science isimli kişinin yazdığı mesajda gördüm. İçinde çay ağacının da olduğu bir formülden bahsetmiş. Ben de bu tip yazılara ulaştım. Diğer iki maddeyi denemedim. Bununla ilgili sana bir link vereyim. Burada da dile getiriliyor bu bitkiler. Castor oil olarak geçen yağ “hint yağı”.
      Link: http://hubpages.com/hub/3-plants-that-fight-genital-warts
      Belirtmeliyim ki, herkesi ikna etmek mümkün değil. Öyle bir misyonum da yok. Bu yüzden, sıkılmazsan, sen de deneyimlerini dostlarla paylaş, derim. Umarım yazı beklediğinden de uzun değildir . Düzensiz yazdım biraz, idare edersin artık.
      Not1: Böyle uzun yazdığına göre altında kesin bir şey vardır, bu adam kesin cemrenin adamı, demezsin umarım. HPV’den yıllarca sıkıntı çektiğim için, yakma, dondurma gibi maddi ve psikolojik yıkıma neden olan acı veren yöntemleri terk edilmesi için, daha fazla da yazabilirim.
      Not2: İlgililer “aşk her şeyin üzerindedir. HPV’nin bile”, sözünün arkasına saklanmamalı. Bunun yerine öncelikli olarak, HPV’den kurtulmalarına yardımcı olacak ve kendilerinin anlamadıkları çözümlere şans vermeliler. Yapı gereği herkesin çözüm yollarını idrak etmesi olanaklı olamayacağından, ilgili kişiler, bağcıyı dövmeyi bırakıp, bağını bile sormadan, üzümü yemeğe odaklanmalıdır. Kendileri nasıl olduğunu anlamasalar bile.
      Not3: Hayatın içinde bazı şeyler çok aşikar olsa bile, bir takım anlayış sorunları yüzünden bir noktada tıkanıklık oluşabiliyor. Bu sayede de, bu zorlukların aşıldığı anlarda, başarı hissi ortaya çıkıyor. Yani her şey dümdüz ilerleseydi, o zaman “başarmak” diye bir şey de kalmayacaktı ve hayat sıkıcı olabilecekti. Bu yüzden, yapı olarak bu gibi şeyleri dert etmek yerine, içinde benim için anlam ifade edebilecek değere odaklanmayı tercih ediyorum. Bu yüzden, haksız yere bana yüklenen kişilere karşı da derin bir alınganlığım bulunmamakta.

      • 13 yıl 5 ay önce tarihinde semila yanıtladı

        kerem ben internet yoluya cemrenin çay ağacı yağını sipariş ettim umarım çakma bir firma deildir bana tam olarak bunu nasıl sipariş edebilcegim husunda yardımcı olurmusun kesinlikle alacağım lütfen şimdiden tşkler

        • 13 yıl 5 ay önce tarihinde kerem yanıtladı

          @semila selam, çay ağacı yağının (tto) HPV siğillerini iyileştirdiği yabancı sitelerde dile getiriliyor. Ben de bunun gibi bilgilere dayanarak tto kullanmaya karar vermiştim. Bu sitelerde dile getirilen bilgiler, İstanbul’da bir Cemre Shop a gittiğimde de buradaki kişi tarafından dile getirildi. Bu şekilde saf tto kullandım ve siğillerin tamamı yok oldu. Fakat “nival” markası Cemre firmasının olmasına rağmen, seyreltik tto içeriyor. Cemre firmasının “cemre” markalı tto su %100 tto oluyor. Sendeki “nival” marka tto cilt lekeleri, sivilce vb. problemler için kullanılıyormuş. Zaten nival 5-6 TL, cemre 34 TL’den satılıyor. Bence cemre kullanmalısın. Nival ile tedavi çok uzun sürer gibi geliyor bana. Smear testinin temiz çıkması sevindirici. Tip testi yaptırabilirsin tabii ki. Ama dediğin gibi, doktorlar direk kriyoterapi ya da koterizasyon önerecekler. Ben kendi deneyimime göre ilk önce tto kullanılmalı diyorum. Çünkü koter ve kriyonun yaptığı gibi, yara, su toplaması vb. yan tesirler oluşturmuyor ve virüsü yok ediyor. Deneyimime göre diyebilrim ki, sadece lezyonu temizlemeye yönelik değil. Benim iyileşmeme yardımcı olan tto cemre marka ve piyasada başka saf tto yok. Vajina bölgesinin deri özellilerini bilmiyorum. Ama makat bölgesindeki gelişme çok hızlı oluyor. Umarım sende de kısa sürede tesir eder. Moralini bozma sakın. Benden başka kişiler de iyileştiklerini yazmaya başladılar. Önümüzdeki iyileşen kişi sayısı artması gerekiyor. Çünkü yazmaya başlayalı 1 ayı geçiyor. Sonuç almak için yarım yamalak kullanmak yerine, 1-1.5 ay düzenli olarak kullanmaya karar vermelisin. Ayrıca tabii ki tıp imkanlarından maksimum seviyede faydalanmak gerekiyor. Yeterki sorunu kötüleştiren değil, iyileştiren uygulamalar olsun.