Kerem bir güncelleme yayınladı 14 yıl 7 ay önce
Herkese merhaba. 10 sene kadar bir süredir HPV siğilleri ile uğraşmaktayım. Hem makat bölgesinde, hem de penis bölgesinde 10-15 adet arasında siğil bulunmakta. Aslında 2007 senesinde yayılınca bunun et beni olmadığını düşünüp doktora gitmiştim ve bunun sonucu olarak 3 senedir dondurma ve alternatif tedavileri deneyerek yok etmeye çalıştım, yani 3 senedir uğraşıyorum denebilir. Şimdiye kadar kalıcı olumlu bir sonuç anlamamıştım ama arayışa devam etme mecburiyetinden araştırmaya devam ettim. Denediğim yöntemleri ve etkilerini yazmanın faydalı olacağını düşünüyorum.
İlk olarak verrutol uyguladım ama, kuruyan siğiller tekrar çıktılar. Hiçbir işe yaramadı.
Daha sonra doktora gittim ve kriyoterapi uyguladı. 5-6 seans kriyoterapi yaptırdım fakat tekrar çıktılar. 2-3 ay sonra ya da 8 ay sonra bile çıkabiliyor bu meret. Partner açısından çok riskli bulduğum için bu yöntemi bıraktım ve alternatif yöntemlere yöneldim.
Aldara krem denedim fakat hem çok pahalı hem de olumlu bir tesir göremediğim için bıraktım.
İnternette araştırırken Gökçek İksire rastladım. İnceledim ve 6 ay bu ürünü taviz vermeden kullandım. Başka kişilerde işe yaradığını biliyordum ama bende yaramadı. Tabii bende 10 senelik bir geçmişi var bunun. Belki birkaç ay sonra tesir edecekti ama o kadar sabredemedim ve bıraktım. Vücuttan virüsün tamamen atılması sonucunu getireceği düşüncesi bu ürünü kullanmama sebep olmuştu.
Sonrasında Dermanoğlu’nun Aldara Krem gibi tesir eden bitkisel yağların karışımı olan ürününü kullandım. 3 ay kullanmama rağmen iyileştirmek bir yana, mevcut siğilleri daha da artırdı. Çünkü elle yağı sürmek gerekiyor ve siğil olan bölgenin çevresindeki bölgede de bu şekilde yeni siğiller çıktı.
Bazı kişilerin sonuç aldığı bu yöntemlerin bende işe yaramaması üzerine moralim çok bozuldu ve dinsel uygulamalarla ilgili bir kişi olmama rağmen belki çare olur diyerek “dua okuma” yöntemlerini denedim. Yakın bir arkadaşımın bu çevrelerden tanıdıkları var ve çok kişinin bu şekilde iyileştiğini bana bizzat kendisi söylemesi üzerine “tamam” dedim. Detayına girmeyeceğim fakat özetle söylemek gerekirse, okunmuş kaya tuzunu siğillere sürerek ve borik asit benzeri maddenin başka birkaç maddeyle karıştırılmasıyla elde edilen bileşimi pamukla nemlendirerek uygulama yaptım. Her iki yöntemde de sonuç alındığına arkadaşım şahit olduğunu söylese de, her birine birer ay süre vermeme rağmen hiçbir sonuç alamadım ve sürekli siğillere temas yoluyla uygulama yaptığım için ajite olan siğiller daha da agresif bir gelişme içine girdiler.
Okunmuş karışımla uygulama yaparken, internette İngilizce kaynaklardan siğillere iyi geldiği dile getirilen bir maddeye rastladım. “Çay ağacı yağı” nı da (Tea Tree Oil) diğer yöntemlere ulaştığımdaki gibi heyecanla karşıladım. Bir tarafım da, herkeste işe yarasa da, sende işe yaramama ihtimali yüksek, diyordu. Yine de çaresizlik yüzünden denemeye karar verdim. Nasıl olsa mevcut halde kriyo terapi olmak zorundayım, diyerek 22 Eylül 2010 günü %100 çay ağacı yağını aldım ve sabah- akşam günde 2 kere olmak üzere uygulamaya başladım. Arada, alerji yapar gibi olduğunda 1 gün ara verdim, 2 gün boyunca günde 1 sefer sürdüm. İlk hafta içinde siğillerin pütürlü uçlarının yuvarlanmaya başladığını hissettim. Fakat her gün temas ettiğim için bu farkı çok net anlayamadım. 7 Ekim 2010 Perşembe sabahı makat bölgesindeki ön bölgedekilere göre daha büyük olan siğillerin gitmiş olduğunu gördüm. En başta inanamadım ve nerdeyse sevinçten bağıracak gibi oldum. Sonra penis üzerindekilere bir kere daha baktım ve onlarında pürtüklü yüzeylerinin iyice yuvarlak hale geldiğini ve sivilce gibi kızardıklarını gördüm. Ayrıca etek bölgesinde de siğil var ama bunlar daha eskisi gibi görünüyordu. Makat bölgesinde, penis üzerinde ve etek bölgesinde olmak üzere, siğillerin olduğu 3 bölgedeki farklı yapı özelliklerine bakarak anlamaya çalıştım. Makat bölgesine çay ağacı yağını her sürdüğümde mentollü bir etki yaptı. Buradan yola çıkarak bu bölgenin, uyguladığım materyeli en çok emen bölge olduğu sonucuna vardım. Bu yüzden de, makat bölgesi iyileşen ilk bölge oldu. Bu yaklaşımla penis bölgesi ikinci, etek bölgesi de iyileşen üçüncü bölge olacak diye düşündüm ve yağı sürmeye devam ettim. 14 Ekim 2010’da penis üzerindekilerin tamamen iyileştiğini gördüm. Bugün etek bölgesindeki siğillerin üzerinin de yuvarlak bir hal almaya başladığını tespit etmiş bulunuyorum. Bu yüzden bu yazıyı daha fazla erteleyemedim. Yıllardır ne denedimse iyileşmeyen bendeki siğillerde işe yarayan çay ağacı yağının çok sayıda kişiye faydalı olabileceğini düşünüyorum.
Etek kısımda pürtüklü kısımları yuvarlak hal alan siğiller de tam olarak iyileştiğinde tekrar yazacağım. Uzun süre ağrılı, maliyetli ve uzun süreli kapsayan ve çoğu zaman da sonuç vermeyen yöntemleri denemeden önce %100 “çay ağacı yağı” nı (Türkiye’de Cemre üretiyor %100 olarak, 34 TL) 1 ay süreyle devamlı olarak kullanmanın hiçbir sakıncası olmayacağını düşünüyorum. Kısa sürede etki etmesi, siğil olan yerde açık yara, su toplaması gibi bir etki yapmaması, ucuz olması, ev ortamında parmak ucuyla sürülerek kısa sürede kuruması ve ucuz olması sebebiyle, kanımca başka HİÇBİR yönteme gidilmeden ilk olarak denenmesi gereken yöntemdir.
Ayrıca bayan arkadaşların çay ağacı yağıyla ilgili olarak merak ettiği konular olabilir. Bildiğim kadarıyla söyleyebilirim ki, vajina florası her ne yöntem denenirse denensin dikkat edilmesi gereken unsurların başında gelmektedir. Faydalı bakterilerin oluşturduğu bu floranın siğil tedavisi için ya da temizlik için kullanılan ürünlerle bozulması sonucu mantar ya da bakteriyel rahatsızlıklar meydana gelebilir. Çay ağacı yağıyla ilgili yaptığım araştırmada bu tip rahatsızlıkların tedavisinde yıkama suyuna karıştırılarak ya da başka yağlarla seyreltilerek temizlik yapılmasının önerildiğini gördüm.
Bu kadar açıklamadan sonra akla bazı sorular gelebilir. Bu yüzden şimdiden bunları cevaplamak yerinde olacaktır. Bu tip bir ürünün pazarlanması ve satışıyla hiçbir alakam yoktur. İnşaat mühendisiyim ve kendi işimi yapıyorum. Yıllardır internette forumları ve çeşitli yöntemleri salık veren web sitelerini tarayıp durdum. Sonunda bir çare bulduğumu düşünüyorum. Umarım etek bölgesindeki siğiller de kısa sürede geçerler. Bu yazıyı tüm bölgelerdeki siğillerin tamamen iyileştiği güne kadar yazmamamın daha doğru olabileceğini düşünüyorum. Fakat arada geçecek zamanda kriyo terapi ve koterizasyon gibi zahmetli ve maliyetli yöntemlere gidecek arkadaşların gereksiz yere acı çekmemeleri için olması gerekenden daha erken yazmak istedim. Herkese şifa dileklerimle…