Selam arkadaşlar
4 ay kadar önce vajinamda şiddetli kaşıntı sonrası elime gelen tomurcuklar hissettim. İnternet sağolsun araştırmamın sonucunda genital siğil sahibi olduğumu düşünecek kadar bilgi sahibi olmuştum. Derhal uygun bir jinekolog bulup muayeneye gittim. Haklıydım. Sonrasında koterizasyon yaptırdım. İyileşmeye fırsat bulamadan nüksetti. Can sıkıcıydı ve ikinci kez aynı işleme girdim. Direncimi yükseltecek ilaçları bu forumdan öğrendim. Doktorumu bile kendim yönlendirdim. Çinko ve immün sistemimi güçlendirecek bir kutu ilaç aldım. Sarımsak turşusu satın aldım. Beslenmeme dikkat ettim. Buradaki bir üyenin önerisiyle çay ağacı yağı aldım. Kullandım. Hatta el siğilleri için kullanılan asit benzeri ilaçlar bile kullandım. Kısacası aklınıza ne geliyorsa pek çoğunuz gibi ben de yaptım. Fakat yine başedemediğim bir durum olarak küçük siğillerim oradaydı. O kadar can sıkıcıydı ki gözüm hiçbir şeyi görmüyordu. Bir yandan bunla yaşamam gerek diyordum, diğer yandan araştırma yapıyordum.
Hepinizin bildiği çay ağacı yağının en safını inernetten satın aldım, yanında da limon yağı… 80 tl verdiğim şişelerin ebatını görseniz bana acırsınız. Neyse… bu küçücük şişelerin içindeki yağları sabah akşam siğillere uyulamaya başladım. Biraz sabırsız olduğum için çoğunlukla siğillere değil tüm siğilli bölgeye uyguladım. Çay ağacı yağı ve limon yağı o kadar tahriş ediciydi ki sanırım buna 10 güne yakın ancak dayanabildim. Üstelik benim tomurcuklar azalacağına artıyordu ve müthiş bir kaşıntı vardı. Ancak bir yarım gün dayanabildim bu duruma. Ramazan ayının ortasındaydım ve doktora gitmek de istemiyordum. Ben de ne yaptım tahmin edin! Bize asla yapmamamızı tembihledikleri şeyi yaptım. İnceldiği yerden kopsun deyip banyoya girdim, soyundum ve suyun altına girip beyaz sabunla bölgeyi kayganlaştırıp başladım kaşımaya. Ne kadar siğil varsa kanatana kadar dakikalarca kaşıdım. Bilirsiniz sabun kadınlar için mantar sebebidir; umursamadım. Kaşınan siğiller yayılırdı; gözüm görmüyordu. Tek umursadığım o kaşıntıdan kurtulmaktı. Tabi kaşıntı azalınca aklım başıma geldi. Ne yapacağımı düşünmeye başladım kara kara. Açık yara oluşturmuştum ve her yere yayılabilecek bir virüsüm vardı. Ona da bir çare düşündüm: Banyodan çıkar çıkmaz güzelce kurulandım. Ama tuvalet kağıdını oraya buraya sürerek değil de sadece ıslaklığını tek seferde alacak şekilde ve birkaç kez. Biraz tuvalet kağıdı istafı oluyor ama onu da dert etmek çok saçmaydı. Sonra tenimin birbirine değmesine engel olacak şekilde batikonlu pamuğu yerleştirdim. Bu pansumanı cildim iyileşene kadar her gün sabah akşam uyguladım.
Yani Öncelikle çay ağacı ve limon yağıyla kendimi tedavi etmeye çalıştım, tenim tahriş olunca kendimi kaşıyarak siğillerin kafalarını koparttım, sonra sabunla güzelce yıkadım, tuvalet kağıdıyla kurulandım ve dudakların birbirine değmesine engel olacak şekilde batikonlu pamuğu yerleştirdim. İyileşene dek asla pamuksuz batikonsuz dolaşmadım.
Sonuç olarak o gün bugündür benim pıtırcıklar meydanda yok. Yine de korkumdan çay ağacı yağı, limon yağı ve ceviz yağını(Vajen direncini artırdığını okumuştum) karıştırdığım minik bir fısfısın içine koyduğum karışımı ara sıra püskürtüyorum bölgeme.
Bunların dışında başka şeylerde yapmadım mı? Mesela aynı dönemde siğil duası okudum, parmağımı ıslatıp siğillerimin üzerinde gezdirdim. Kuranı kerimdeki bütün şifa ayetlerini bir hafta boyunca okudum.
Eh işte sonuç olarak benim hikayemin özeti bu. Arada yaşadığım stres, cinsellik kaygısı, aileye bulaştırma korkusu filan.. bunları siz benim kadar yakından tanıyorsunuz. O yüzden sadece bana özel olan kısmını kısaca paylaşmak istedim. Belki birileri için ilham kaynağı olur.