Bende, hemen hepimiz gibi vakit buldukça yada yaratarak internetdeki, sağlık köşelerinde gezmeyi bir hobi haline getirdim…
Yediğim içtiğim hemen her besinin, besin değerini ,yararlarını araştırıyorum …
Sizlerle paylaşmak istedim:
Ceviz, cevizgiller familyasından yaprakları karşılıklı dizilmiş ve aromatik kokulu ağaç türüdür.
Birevcikli bir bitki olan ceviz ağacının erkek ve dişi çiçekleri, aynı ağacın üzerinde mayıs ayında açar. Eylül-ekim ayında dişi çiçeklerden olgunlaşan ceviz meyvesinin dışını saran yeşil kabuğuna, gövek ya da tetir denir. Bu kabuk soyulunca ve ortaya çıkan açık kahverengi sert kabuk kırılınca, bu kez sarımsı açık yeşil ince bir kabukla sarılmış olan ceviz tohumu ortaya çıkar. Rengi beyaz olan bu tohuma, ceviz içi ya da iç ceviz adı verilir.
Cevizin damar koruyucu, ishal kesici, cildi temizleyici, siğil giderici, hipoglisemik, antifungal (mantar hastalıkları tedavisi), antiviral (virüs infeksiyonlarına karşı olan etki), tümör engelliyici özelliklerinin olduğu bilinmektedir.
Ceviz kanın pıhtılaşmasını önler, kan dolaşımını düzenler, kan pıhtılarını bozar, antialerjik özellik gösterir, karaciğer fonksiyonlarını düzenler, protein sentezini teşvik eder, serum kolesterolünün azalmasını sağlar, bağışıklık fonksiyonları korur ve anormal antikor oluşumunun engeller.
100 gr. ceviz içinin içerdiği besin değeri: 700 kalori; 8-24 gr. protein: H gr. karbonhidrat: 0 kolesterol; 62-75 gr. yağ: 1.5 gr. lif; 145 mgr. fosfor: 200 mgr. kalsiyum: 2 mgr. demir; 0,8 mgr. sodyum; 195 mgr. potasyum: 37 mgr. magnezyum; 0,35 mgr. B1 vitamini: 0.10 mgr. B2 vitamini: 0,3 mgr. B3 vitamini; 0,3 mgr. B6 vitamini; 22 mcgr. folik asit: 6 mgr. E vitamini ile eser miktarlarda D ve P vitaminleri.
Kaynak:Vikipedi,Besinler ve Sağlığımız
16 Comments
canım çok teşekkürler bilgin için.. ben ceviz içini kuru incirin içine koyup bide tahine bandırıyorum.. ohh mis gibi gidiyo valla.. :) üçü bi arada yiyorum sizde yapın bunu çok faydalı.. ben sabahları bide tahinin içine toz şeker koyup ekmekle yiyorum ogün kendimi çok zinde hissediyorum.. bilginize :)
:) kilona dikkat et! bende timurun fillerinden daha iştahlıydım fazladan bir kaç kilo edindim şimdi normale dönmek için çabalıyorum.
Hmmm kulağa hoş geldi bir deneyim!
ah canım ben 10 günden beri kendimi helak ettim.. çok zayıfladım bu virüsle tanışınca..o yüzden ii bakim kendime.. çok kilo verdim ya :( yemeden içmeden kesildim.. popomdaki yağlardan bukadar kolay kurtulacağımı düşünmemiştim hohohohohoh :))))).. hangi şehirdensin hale :) ya bu soruda çok alenimi oldu ne :)))) secret mi olsa ne :PPP
moralim yerine geliyor.. hayat devam ediyor işte :)
tekrar merhaba :) uzun araştırmalarım devam etmekte.. siğile ii gelen bi bitkiyi şimdi size yazıyorum.. doktorların önerdiği bi zımbırtıdır kendileri.. :P zımbırtı dediğime bakmayın.. adı ÇÖREK OTU evet ÇÖREK OTUNUN FAYDALARINI ŞİMDİ SİZE YAZIYORUM!!! TİKKAT TİKKAAAATT!! :)))
Genel Olarak
Bilinen 16 türü vardır. Şam çörekotu, kırk çörekotu bilinen türleridir. Çörek Otu
Karamuk, siyah susam ve çörekotu diye de anılır.
Çörek otu, % 35-40 oranında yağ, acı madde, uçucu yağ, saponin, tanen, nigelon (bronşit nöbetlerine karşı), thymochinon (öd söktürücü) içerir.
Uygulama Alanları ve Uygulama Şekilleri
*Vücuda kuvvet ve zindelik verir; bal ile macun yapıp yenebilir. Kan yapıcıdır; her sabah kuru üzümle beraber yenmeli.
*Çocukların gaz ve sancılarında; bir miktar çörekotu tohumu, bir tane hindistan ceviziyle de dövülür ve tülbente konup, çocuğun ağzına tutularak emzirilir.
*Kadınların hayzını söktürür. Anne sütünü artırır; balla yenmeye devam edilmelidir. Unutkanlığa faydalıdır, balla macun yapılıp yenmeli.
*Mide ve bağırsaktaki gazları söker, hazmı kolaylaştırır, iştah açar; ekmek ve keklere katılırsa da şişlik yapmaz.
*Böbrekteki kum ve taşları döker; şerbeti içilir veya 4 bardak suya 3 çorba kaşığı çörek otu dövülerek konur, üzerine 1 çay kaşığı sözme bal konur. Kaynatılıp süzülür. Günde üç kere 1′er çay bardağı içilir.
*Felç ve kazıklı hummaya (tetanoz) faydalıdır; çörek otu yağı burundan faydalıdır.
*Öksürük, balgam, nefes darlığı ve romatizmaya faydalıdır; balla karıştırılıp yenir veya macun yapılır. Grip ve nezleye, baş ağrısına; yağı burundan damlatılır veya çörek otu bir müddet sirke içinde bekletildikten sonra alınarak toz haline getirilir, enfiye gibi burna çekilir veya tohumları kavrulur, tütsüsü burna çekilir.
*Kulak için, sonradan meydana gelen üşütme, rüzgâr alma, iltihap tıkanıklıklarında; çörek otu yağı kulağa damlatılır.
*Diş ağrısı ve diş iltihaplanmalarında kullanılır; çörek otu sirke ile kaynatılıp ağızda gargara yapılır.
*Bağırsak ve karındaki kurt, parazit ve solucanları öldürür; sirke ile kaynatılıp aç karnına içilir.
Çörekotu Tohumu*Basura faydalıdır; sirke ile kaynatılıp basura sürülürse veya yakılır elde edilen külü içilir veya acı kavun suyu ile merhem yapılır sürülürse faydası görülür.
*Vücudun muhtelif yerlerinde sızısı olanlar; sabunlu sıcak su ile yıkanır, çörek otu kavrularak dövülür ve yıllanmış zeytin yağı içine konur. Bu yağ sızılı kimsenin tepesinden ayağına kadar sürülür, hasta giydirilir. Soğuk rüzgâr değmeden yatağa yatırılır, iyice terletilir. Hasta terledikten sonra sızılar geçer ve vücut ipek gibi olur.
*Sivilce, uyuz, egzama gibi cilt hastalıklarına faydalıdır; çörek otu sirke ile kaynatılıp sürülür.
*Saçları besler, kepeği önler; çörek otu yağı saçlara sürülür.
*Çörek otu tütsüsü haşereleri öldürür.
GENEL KULLANIM
Kanser ve AIDS hastalıklarında vücudun direncini artırma görevini layıkıyla yerine getirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Bronkodiletatör (bronşları genişletici) dür.
HazırlanışıÇörek Otu Reçeli
Macun: 1kg bala, 200gr. Çörek otu öğütülüp karıştırılır. Bir kaba konur, üstü tülbentle örtülür. Üç gün üç gece ay ve yıldızları görecek şekilde bekletilir.Sonra bu macundan 3 çay veya 1 şeker kaşığı günde 3 kere aç karnına yenir.
Sonuç Olarak
Çörek otunun faydaları saymakla bitmez özellikle son yıllarda çörekotuna olan ilgi inanılmaz biçimde artmış ve kullanımı hak ettiği yere varmıştır.
Çörekotunu bal ile karıştırarak almanın faydası daha büyüktür. Sabahları bir elin ayasını dolduracak kadar çörek otunun gün aşırı tüketilmesi ise anti oksidan etkisinden dolayı gerçekten mükemmel sonuçlar doğurur
http://www.kadinlarkulubu.com/jinekoloji/138541-vajinal-sigil-rahatsizligi-olan-var-mi-genital-sigillerhpv-human-papilloma-virus-85.html
evet arkadaşlar.. sadece biz değiliz bi siğillere sahip olan.. o sitedeki bi kadın.. bi doktorun konuşmasına şahit olmuş.. çörek otunu toz haline getirmiş bala karıştırmış..sabahları yemiş.. gerçekten siğilleri geçmiş. ve bu hpv mikrobu bedeninden gitmiş.. bilginize..
Savunma sistemimiz ve çörek otu
Sağlam bir savunma sistemine sahip olan kişi, kendini genelde iyi hisseder ve nâdiren hastalanır. Çünkü rahatsızlıklara karşı mukavemeti fazla demektir. Böyle olunca mikrop, virüs ve mantarlarla baş edebilir.
Savunma sistemi zayıfladığında, şu hastalıklar ortaya çıkabilir:
• Mikroplu hastalıklar, bilhassa sık sık grip olma ve mesane iltihabı.
• Deri, mukoza ve bağırsakta mantarların oluşması.
• İnatçı herpes (uçuk).
• Sindirim sistemi bozukluklarından meydana gelen ishâl ve zayıflama.
• Kaşıntılı deri hastalıkları.
• Kronik (müzmin) rahatsızlıklar.
• Kanda dolaşım bozukluğu, yüzde belirli solukluk.
• Kronik yorgunluk.
• Cinsî isteksizlik.
• Uyku bozuklukları
Saymış olduğumuz bu hastalıklara yakalanmamak için savunma (immün) sistemimizin kuvvetli olması gerekir. Çörek otunun ise, immün sistemi güçlendirdiği binlerce yıldan beri bilinmektedir. Çörek otu, savunma sistemini dengelemekte ve mümkün olduğu kadar iyi çalışmasını sağlamaktadır.
Çörek otunun bu özelliği nereden kaynaklanır? Bilim adamları, bu sorunun cevabını modern teknolojinin yardımıyla bulmuşlardır. “Çörek otunun tohumunda organizmayı destekleyen yüzden fazla madde vardır.”
Peygamberimizin (s.a.v.) tavsiye ettiği çörek otunun birçok hastalığa şifa olduğunu bugün modern tıp yeni yeni keşfetmektedir.
Siğil İçin:
Kayın kabuğu – Dünyanın her yerinde, yüzyıllardır siğil tedavisinde kullanılan bir şifalı bitki. Eğer taze kayın kabuğu bulabiliyorsanız, yaş olan iç kısmı aşağıya gelecek şekilde doğrudan siğilin üstüne yerleştirin. Taze kabuk bulamazsanız, bir-iki çay kaşığı toz haline getirilmiş kayın kabuğunu bir fincan kaynar suda 10 dakika demlendirip için ya da siğilin üzerine sürün.
Fesleğen – Bu bitki, siğillerin iyileşmesine yardımcı olan birçok anti-virüs bileşeni ihtiva eder. Tek yapacağınız, ezilmiş yaprakları siğilin üzerine koyup bir bandajla sarmak. Taze fesleğeni 5 ila 7 gün kullanabilirsiniz
http://www.ntvmsnbc.com/news/245115.asp
tabi bu siğile sürülüyomuş denemeyeceğim ben ama yine de bi bilgisir.. dursun dimi..
http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettikleriniz/index.php?kategori_id=19&soru_id=710
angelcry, sonuçlarını yarın alacaktın, yanlış hatırlamıyorsam…
umarım güzel haberler verirsin.
halecim pazartesi alıyorum sonuçları.. bugün çok karışığım inan uzun bi süre önce hayatıma bir daha gözyaşı girmeyecek demiştim.. ve ağlayamıyorum artık.. çok gerginim biliyormusun..beni anlayabilecek derdimi anlatacağım bi omuz aradım bugün..deliler gibi ağlamak istedim.. ama olmadı.. belki biraz göz yaşı beni rahatlatırdı ama ağlayamıyorum.. yüzümde kaskatı bir ifade var.. robot gibiyim resmen.. galiba deliriyorum..canım çok sıkkın arkadaşım..kendimi paralıyorum.. erkeklerden nefret ediyorum..yaptığım hatanın bedelini ödüyorum.. çok güzel bi beraberlik benim yüzümden bitti.. bir daha evlenemeyeceğim sanırım.. artık bütün erkekleri potansiyel bi virüs yayıcı olarak görüyorum..aşktan sevgiden soğudum.. insanlara baktığımda miğdem bulanıyo..kendimi hiçbişeye layık görmüyorum.. bu hastalık yüzünden ömür boyu sürüneceğim sanırım..herkes bu hayatta hak ettiğini yaşarmış.. bende bunu hak ettim… geceleri rüyalarımda yüzümün siğillerle kaplı olduğunu görüp hayırrr! diye uyanıyorum.. çok yorgunum.. gerginim.. bu hastalığı öğrendiğimden beri.. ağzımı bıçak açmıyor.. gülmüyorum.. gözlerimin ışığı söndü.. ruh gibi ortalıkta dolanıyorum.. aynayla karşılaştığımda yüzüme evet kendi yüzüme bi bakışım var ki.. kendimden bile iğreniyorum.. halim çok vahim sanırım.. hayatımda bi güzel gün geçmemişken.. bir daha birdaha acı keder zor.. intiharı düşünmeye başladım..
gececek buna inan… bu yaşadıklarını ben de yaşadım, o ruh halini iyi biliyorum…
ama kendine bir şans ver…
seni senden başkası kurtaramaz! bunu hiç unutma!
burdaki tüm yazılanları oku, bu sana moral olur. Bu hastlığı lehine çevir, daha öncede söylemiştim…
kendine acımayı bırak! sadece senin başına gelmedi
içindeki güce izin ver sana yardım edecektir.
:) gülümse tammam mı atlatacaksın.
sevgiyle kal
merhaba bu sıteyı yenı buldum.
benım yüzümde 2 yıldır siğiller var.
yaşadığım,yaptığım elımdekı bılgılerı sızlerle paylaşmak ıstıyorum.uye olacagım.sıgıl sorunu olanlar benımle mutlaka ırtıbata geçsın
herkeze slm.tıp fakültesi 5.sınıf öğrencisiyim ..buraya yazmak istemem deki neden yorumlarınızın hakikaten çok kaliteli ve sevgi dolu oluşu.HPV bir kaç tipi hariç sıradan bi rahatsızlık gibidir.burada bilgi vermeye yeltenmiyeceğim zira tüm okul hayatım boyunca edindiğim bütün bilgilerden daha çoğunu site sakinleri sanırım kısa zamanda edinmişlerdir :))sizden istediğim şu.hastalıkların oluşmasında ki en temel nokta stress ve ona bağımlı olarak gelişen immun(bağışıklık) sitem dir.tek yapmanız gereken tedavilere devam etmek ve sağlıklı beslenmek aynı zamanda spor yapmak.benim hayatımı düzene sokacağı için sanırım bu virüse iyiki benimle birliktesin diyeceğim:)bu virüs sayesinde;
1.spor yapmaya başladım
2.sigarayı bıraktım
3.derslerime daha çok önem vermeye başladım
4.sağlıklı beslenmeye ve uyku düzenime dikkat etmeye başladım
5.spor ve sağlıklı beslenmem den dolayı vucudum tüm stress savaşçısı hormonlar salgılanmakta ve ben kendimi hiç olmadığım kadar iyi hissetmekteyim(istesem de paranoya yapamıyorum çünkü sağlıklı yaşam dan dolayı beynim negatif düşüncelere yer vermiyo)
şimdi bu virüsü kaptığıma sevinmelimiyim yoksa üzülmelimiyim?.istediğim özlemini duyduğum bi düzene sahibim
:)) sana teşekkür ederim HPV gir içim de sakin sakin kimseye bulaşmadan istediğin kadar ikamet et.çünkü ben senin sayen de yeni ve mutlu bi sayfa açtım!!
dran aynı duyguları ben de paylaşıom walla
dran sende ne kadar süredir bu virüs var ???